Muhammed Emre Hazin Kimdir?

Gönüller Sultanı, Hadimul Fukara, Seyyid

Muhammed Emre Hazin Kimdir?

Muhammed Emre Hazin müstear ismi ile bilinen Mehmet Çekiç Hocaefendi; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan, Hz. Ali’nin evlatlarından Hüseynî kolundan bir Seyiddir. Hanifi Astsubay ve Ayşe Hatun’un ilk evlatları olarak, 1956 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Çocukluğu babasının görevi nedeniyle Türkiye’nin farklı bölgelerinde geçti. İlkokul ve lise eğitimini Denizli’de tamamladı. Muhammed Emre Hazin Hocaefendi’nin mürşidi, Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri ile tanışması ve tasavvufi yolculuğuna başlaması da lise yıllarında gerçekleşti. Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri aldığı manevi bir işaret ile daha önce hiç gelmediği, Denizli diyarına gelip bir vesile ile Hanifi Astsubay ile tanışıp evlerine misafir oldu. Daha sonraki bir zamanda Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri şöyle buyurdu: “O manevi işaret, tanışmamız ve birbirimizi bulmamız için geldi evladım. Çünkü Rabbim’den niyazda bulunmuştum. “Allah’ım! Bana Hz. Ali gibi bir evlat, bir yaren, bir yoldaş nasip et.” dedim. O gece rüyamda seni gördüm evladım. Rabbim, o gece bana senin bütün manevi makamlarını gösterdi. Denizli’ye geldiğimde bir de baktım, rüyamdaki evladım karşımda. Oraya bir tohum atmak için Rabbim beni gönderdi. Bugün o tohum büyüdü, yeşerdi ve dallarını her yere saldı.” Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretlerine gönül veren Muhammed Emre Hazin Hocaefendi aynı zamanda Isparta Eğitim Fakültesi’nde üniversite hayatına da devam etti. Üniversite yıllarında mürşidi ile olan gönül bağını devam ettirip, mürşidinin feyiz ve bereketinden istifade etti. Öğretmenlik yıllarında birçok başarıya da imza attı. Fen ve Anadolu Liselerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Meslek hayatı boyunca birçok kez takdir belgesi alıp yılın öğretmeni seçildi. İl Milli Eğitim Komisyonu’nda söz sahibi bir kurul üyesi idi. Yine kariyerinde, Başbakanlık Yabancı Diller Yüksek Okulunu bitirmesi ve Öğretmenler Vakfı Başkanlığını yürütmesi gibi başarıları da bulunmaktadır. Yüreğinin cesaret ve İslam’a hizmet aşkı ile dolu olması, onu daha genç yaşlardan itibaren Allah ve Resûlü’ne aşkla hizmet etmesine vesile oldu. Muhammed Emre Hazin müstear ismi ile bilinen Mehmet Çekiç Hocaefendi; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan, Hz. Ali’nin evlatlarından Hüseynî kolundan bir Seyiddir. Hanifi Astsubay ve Ayşe Hatun’un ilk evlatları olarak, 1956 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Çocukluğu babasının görevi nedeniyle Türkiye’nin farklı bölgelerinde geçti. İlkokul ve lise eğitimini Denizli’de tamamladı. Muhammed Emre Hazin Hocaefendi’nin mürşidi, Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri ile tanışması ve tasavvufi yolculuğuna başlaması da lise yıllarında gerçekleşti. Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri aldığı manevi bir işaret ile daha önce hiç gelmediği, Denizli diyarına gelip bir vesile ile Hanifi Astsubay ile tanışıp evlerine misafir oldu. Daha sonraki bir zamanda Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri şöyle buyurdu: “O manevi işaret, tanışmamız ve birbirimizi bulmamız için geldi evladım. Çünkü Rabbim’den niyazda bulunmuştum. “Allah’ım! Bana Hz. Ali gibi bir evlat, bir yaren, bir yoldaş nasip et.” dedim. O gece rüyamda seni gördüm evladım. Rabbim, o gece bana senin bütün manevi makamlarını gösterdi. Denizli’ye geldiğimde bir de baktım, rüyamdaki evladım karşımda. Oraya bir tohum atmak için Rabbim beni gönderdi. Bugün o tohum büyüdü, yeşerdi ve dallarını her yere saldı.” Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretlerine gönül veren Muhammed Emre Hazin Hocaefendi aynı zamanda Isparta Eğitim Fakültesi’nde üniversite hayatına da devam etti. Üniversite yıllarında mürşidi ile olan gönül bağını devam ettirip, mürşidinin feyiz ve bereketinden istifade etti. Öğretmenlik yıllarında birçok başarıya da imza attı. Fen ve Anadolu Liselerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Meslek hayatı boyunca birçok kez takdir belgesi alıp yılın öğretmeni seçildi. İl Milli Eğitim Komisyonu’nda söz sahibi bir kurul üyesi idi. Yine kariyerinde, Başbakanlık Yabancı Diller Yüksek Okulunu bitirmesi ve Öğretmenler Vakfı Başkanlığını yürütmesi gibi başarıları da bulunmaktadır. Yüreğinin cesaret ve İslam’a hizmet aşkı ile dolu olması, onu daha genç yaşlardan itibaren Allah ve Resûlü’ne aşkla hizmet etmesine vesile oldu.

Muhammed Emre Hazin müstear ismi ile bilinen Mehmet Çekiç Hocaefendi; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan, Hz. Ali’nin evlatlarından Hüseynî kolundan bir Seyiddir. Hanifi Astsubay ve Ayşe Hatun’un ilk evlatları olarak, 1956 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Çocukluğu babasının görevi nedeniyle Türkiye’nin farklı bölgelerinde geçti. İlkokul ve lise eğitimini Denizli’de tamamladı. Muhammed Emre Hazin Hocaefendi’nin mürşidi, Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri ile tanışması ve tasavvufi yolculuğuna başlaması da lise yıllarında gerçekleşti. Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri aldığı manevi bir işaret ile daha önce hiç gelmediği, Denizli diyarına gelip bir vesile ile Hanifi Astsubay ile tanışıp evlerine misafir oldu. Daha sonraki bir zamanda Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri şöyle buyurdu: “O manevi işaret, tanışmamız ve birbirimizi bulmamız için geldi evladım. Çünkü Rabbim’den niyazda bulunmuştum. “Allah’ım! Bana Hz. Ali gibi bir evlat, bir yaren, bir yoldaş nasip et.” dedim. O gece rüyamda seni gördüm evladım. Rabbim, o gece bana senin bütün manevi makamlarını gösterdi. Denizli’ye geldiğimde bir de baktım, rüyamdaki evladım karşımda. Oraya bir tohum atmak için Rabbim beni gönderdi. Bugün o tohum büyüdü, yeşerdi ve dallarını her yere saldı.” Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretlerine gönül veren Muhammed Emre Hazin Hocaefendi aynı zamanda Isparta Eğitim Fakültesi’nde üniversite hayatına da devam etti. Üniversite yıllarında mürşidi ile olan gönül bağını devam ettirip, mürşidinin feyiz ve bereketinden istifade etti. Öğretmenlik yıllarında birçok başarıya da imza attı. Fen ve Anadolu Liselerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Meslek hayatı boyunca birçok kez takdir belgesi alıp yılın öğretmeni seçildi. İl Milli Eğitim Komisyonu’nda söz sahibi bir kurul üyesi idi. Yine kariyerinde, Başbakanlık Yabancı Diller Yüksek Okulunu bitirmesi ve Öğretmenler Vakfı Başkanlığını yürütmesi gibi başarıları da bulunmaktadır. Yüreğinin cesaret ve İslam’a hizmet aşkı ile dolu olması, onu daha genç yaşlardan itibaren Allah ve Resûlü’ne aşkla hizmet etmesine vesile oldu. Muhammed Emre Hazin müstear ismi ile bilinen Mehmet Çekiç Hocaefendi; Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in soyundan, Hz. Ali’nin evlatlarından Hüseynî kolundan bir Seyiddir. Hanifi Astsubay ve Ayşe Hatun’un ilk evlatları olarak, 1956 yılında Gaziantep’te dünyaya geldi. Çocukluğu babasının görevi nedeniyle Türkiye’nin farklı bölgelerinde geçti. İlkokul ve lise eğitimini Denizli’de tamamladı. Muhammed Emre Hazin Hocaefendi’nin mürşidi, Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri ile tanışması ve tasavvufi yolculuğuna başlaması da lise yıllarında gerçekleşti. Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri aldığı manevi bir işaret ile daha önce hiç gelmediği, Denizli diyarına gelip bir vesile ile Hanifi Astsubay ile tanışıp evlerine misafir oldu. Daha sonraki bir zamanda Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretleri şöyle buyurdu: “O manevi işaret, tanışmamız ve birbirimizi bulmamız için geldi evladım. Çünkü Rabbim’den niyazda bulunmuştum. “Allah’ım! Bana Hz. Ali gibi bir evlat, bir yaren, bir yoldaş nasip et.” dedim. O gece rüyamda seni gördüm evladım. Rabbim, o gece bana senin bütün manevi makamlarını gösterdi. Denizli’ye geldiğimde bir de baktım, rüyamdaki evladım karşımda. Oraya bir tohum atmak için Rabbim beni gönderdi. Bugün o tohum büyüdü, yeşerdi ve dallarını her yere saldı.” Abdullah Farukî el-Müceddidî Hazretlerine gönül veren Muhammed Emre Hazin Hocaefendi aynı zamanda Isparta Eğitim Fakültesi’nde üniversite hayatına da devam etti. Üniversite yıllarında mürşidi ile olan gönül bağını devam ettirip, mürşidinin feyiz ve bereketinden istifade etti. Öğretmenlik yıllarında birçok başarıya da imza attı. Fen ve Anadolu Liselerinde öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Meslek hayatı boyunca birçok kez takdir belgesi alıp yılın öğretmeni seçildi. İl Milli Eğitim Komisyonu’nda söz sahibi bir kurul üyesi idi. Yine kariyerinde, Başbakanlık Yabancı Diller Yüksek Okulunu bitirmesi ve Öğretmenler Vakfı Başkanlığını yürütmesi gibi başarıları da bulunmaktadır. Yüreğinin cesaret ve İslam’a hizmet aşkı ile dolu olması, onu daha genç yaşlardan itibaren Allah ve Resûlü’ne aşkla hizmet etmesine vesile oldu.

İRFAN MEKTEPLERİ
Bu kitabın kaleme alınışının ana sebebi Ümmet-i Muhammed’e Peygamber Efendimiz Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)’in sevgisini hatırlatmak içindir.

Anadolu Müslümanları !

Bilesiniz ki bizim tarih boyunca varlığımızın temelinde Peygamber sevgisiyle yoğruluşumuz vardır. Bu, Ehl-i sünnet ve‘l-cemaat olmaktır. Allah’ımızın iradesi Ehl-i sünnet ile beraberdir. İslam tarihi buna tanıktır. Ehl-i sünnet itikadını çoğunluk yapmış ve hakimiyeti İslam kılmıştır. Allah’ın iradesi bu anlayış ile beraber olduğundan harici fikirliler asla galip gelemeyeceklerdir.