اَعُوذُ بِالّٰلّٰهِ مِنَ شَّيْطَانِ الرَّج۪يمْ
بِسْمِ الّٰلّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمْ
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
اَلْحَمْدُ الّٰلّٰهِ رَبِّ الْعَلَم۪نَ وَصَّلاَةُ وَالسَّلاٰمُ عَلٰي رَسُولِنَا مُحَمَّدٍ وَعَلٰي آلِ سَيِّدِنَا مُحَمَّدٍ
وَاَصْحَابِهِ وَاَزْوَاجِهِ وَاَوْلاَدِهِ وَاَتْبَاعِهِ وَ اَهْلِ بَيْتِهِ وَ اُمَّهَاتِهِ وَاَبِيهِ بِعَدَدِ كُلِّ شَىْءٍ فِى الدُّنْيَا
وَاْلاٰخِرَةِ وَكَذَلِكَ وَالْحَمْدُ لِِّٰلّٰهِ رَبِّ الْعَالَم۪ينَ
Elhamdülillâhi Rabbi’l-âlemin vesselatü vesselamü alâ Rasûlinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammedin ve eshâbihî ve ezvâcihî ve evlâdihî ve etbâihî ve ehli beytihî ve ümmehâtihî ve ebîhi biadedi külli şey’in fiddünya ve’l-âhireti ve kezâlik. Velhamdülillahi Rabbi’l-âlemin.
İnsan hakları evrensel beyannamesi uyarınca Avrupa Birliği her inanç grubunun dini ritüel ve ayinlerine insan hakları gereğince özgürlük tanımış ve Avrupa Parlamentosu’nun 9. ve 12. maddelerine anayasal hak olarak tanımıştır. Bu yüzdendir ki vaktiyle başta Almanya olmak üzere Avrupa’ya göçmüş ve oranın vatandaşı olmuş Türkiye müslümanları evrensel hukuk kuralları ve Avrupa Birliği Kriterleri çerçevesinde kendi kültür evi, cami ve dergâhlarını açarak özgürce ayinlerini yapmaktadırlar. Devletler Hristiyan ya da laik olmalarına rağmen bu dini kuruluşları hukuk teminatı altına almış ve maddi imkân dâhil çeşitli yardımlarla desteklemiştir. Bazı ülkeler göç toplumlarına asayişe katkıda bulundukları için desteklerini en üst seviyeye çıkarmışlardır. Biz İslam dünyasının da evrensel değerlerimiz olan a) Din, inanç ve vicdan özgürlüğü b) Can emniyeti c) Mal emniyeti d) Akıl emniyeti e) Nesil emniyeti anlayışımızla insanlığın ortak paydasını oluştururuz. Her ne kadar son ikisi olan akıl ve nesil emniyeti Avrupa kriterleriyle ortak paydamız olmasa da din, inanç ve vicdan özgürlüğü, can ve mal emniyeti ile insanlığın adalet anlayışı çerçevesinde ortak paydayı oluşturuyoruz. Memleketimizin asrın ilk çeyreğinde evrensel hukuk kuralları ve Avrupa Birliği kriterleri gereğince Avrupa Birliğine katılma girişimleri ve müzakereleri olmuş ve hemen hemen her düşünce sahipleri bir hak elde etmiş ve maalesef tasavvuf ve tarikat geleneği bu süreçte çeşitli nedenler bahsedilerek ihmal edilmiş ya da süreçten uzak tutulmuştur. İrfan mektepleri olarak ülkemizde de demokratik ve insani haklarımızın gereği faaliyetlerimizin kontrol ve şeffaflık ölçüsüyle anayasal teminatı, hukuk teminatı altına alınmasını istiyoruz. Müesseselerimizin toplumumuza ahlak, edeb, terbiye çerçevesinde katkılarımızın olacağına inancımız sonsuzdur. Asayişin oluşmasında her kapıya polis ve jandarma dikilemeyeceğine göre, vicdanları emniyet görevlisi yapacak olan tasavvuf ve tarikat anlayışının rolü büyük olacaktır.